7 Nisan 2012 Cumartesi

The Hunger Games


     Bugün annemle birlikte sinemaya gittik. Neredeyse çekim aşamalarını adım gibi bildiğim, kitabını da okumuş olduğum o mükemmel filme, ''Açlık Oyunları''na gittik. Ne desem bilemiyorum. Şuan kendimi sevgilimden ayrılmış gibi hissediyorum. Böyle içime oturdu acısı. Neyin acısı? Tabiki filmin bitmesinin acısı. Bu filmi izlemeyen dünya üzerinde var olmamalı bence. Kitabını okumayan öküzler de hemen gidip, alıp, okusunlar. Vizyona girdiği ilk gün Amerika’da elde ettiği 68.25 Milyon USD hasılat ile tüm zamanların en yüksek ilk gün hasılatına sahip beşinci film ve haftasonu ulaştığı hasılat rakamı ile de tüm zamanların en yüksek haftasonu rakamına ulaşan filmler arasında üçüncü sırada yerini alan bir film için konuşmasak da olur. Rakamlar yeter yani...
    Filmde oynadığı Katniss Everdeen rolü ile Jennifer Lawrence benim gönlümü feth etti. Katniss'i Jennifer oynayacağını duyunca ilk önce ''Aman Allah'ım bu sarı çiyan nasıl Katniss olabilir?'' demiştim ama oyunculuğu ile beni kendine hayran bıraktı. Sahneler mükemmeldi. Sinemadan çıktığımda anneme ''Tekrar izlemek istiyorum, diğer seansa bir bilet daha alalım.'' dedim :) Ama eğer bana sorarsanız kesinlikle kitabı okuduktan sonra filmine gidin. Çok daha keyifle izlersiniz. Bu serinin üç kitabını okurken de hıçkıra hıçkara ağlamıştım. Filminde de hıçkıra hıçkıra ağladım. Çok aksiyonlu, bol fantastik, inanılmaz aşk dolu bir filmdi. Bu filme gitmeyen andavallara selamlar....
  • ''May the odds be ever in your favor!''


3 yorum:

DG dedi ki...

Ne demek, hemen geliyorum canım :)

megalomanyak dedi ki...

peeta'nın o tipine rağmen başyapıttııı!

DG dedi ki...

aslında sanırım Peeta'nın tipine bile alıştım. Kitabı okurken Peeta'yı daha bir uzun boylu, güçlü ve daha sarışın hayal etmiştim ama bununla da idare edebiliriz sanırım. Fakat Jennifer tamamen bir Katniss. Sanki o olmak için yaratılmış, değil mi? :)